Eski Defterler: 2016 - 2020
Yazıp yazıp sildiğim ya da hiç acımadan yırtıp attığım şeylere yazıklanıyorum. Onları bir çırpıda geri getirip şimdiki gözlerimle okuyabilsem ya! Yine de bir köşede, kalın kapaklı not defterlerimde kalanlar var, hatırlıyorum. Hafta sonunun öğlen sıkıntısıyla elim gidiveriyor onlara. Kimi zaman nedendir bilinmez, upuzun bir çizgi halini alacak kadar özensiz yazımdan neler seçiyorum neler... İlk defteri açıyorum. 2016 ile 2020 yılları arasında yazdıklarım bunlar. 2016'nın on beş Haziran'ında şöyle yazmışım: " Uzaklardan şehrin sesi duyuluyor. Bir yerlerde, gökyüzünden boşalan bir uğultu gibidir aslında yaşamak. Öyle içten, öyle şiddetli lâkin beyhude. Şiddetli bir yağmurun telaşından yeni çıktık. Karanlık havalarda, kimsesiz odalarda kurduğumuz hayaller öylece kaldı yine. Bir yerlerde alkışlar koptu. B irileri, bir yerlerde hakiki bir yaşama kavuşmuş olmalı. Birileri bunu başarmış olmalı. Ondan olmalı bu alkışlar... Babam hastanedeydi. Bir merhamet duygusuyla ürperem