Bursa Günlüğü Dergisi

 

Bursa Günlüğü dergisinin

2022 /  Ocak – Şubat – Mart tarihli 15. sayısının

 68-73. sayfalarında yayınlanmıştır.

 

BURSA MERKEZDE BULUNAN ÇEŞİTLİ HAZİRELERDE MUTASAVVIF MEZAR TAŞLARINA BİRKAÇ ÖRNEK

 

 

Selimcan YELSELİ

 

 

Bursa şehri merkezde bulunan bazı cami ve dergâhların hazirelerindeki mezar taşlarının incelenmesi ve mutasavvıfların mezar taşlarındaki tarikat işaret ve başlıklarının tespiti ve izahı üzerine gayret ettiğimiz bu çalışma “ölüm” kavramının, hem sosyoloji hem de sanat ve estetik gibi alanlara yansımasına dair bir başlangıç niteliğindedir. Bursa’nın Orhan Gazi tarafından fethinde yer alan ve çeşitli kaynaklarda “Abdalân-ı Rum” olarak zikredilen cezbeli dervişlerin, kendilerine yahut mensup oldukları tarikatlara has olan özel işaretlere ve tâc olarak isimlendirilen başlık çeşitlerine sahip olduklarını bilmekteyiz. Bursa’nın fethinden sonra imar çalışmalarında dergâh ve dini yapılara önem verilmesine örnek olarak, Aşıkpaşazâde’de de bahsedildiği üzere Orhan Bey’in Geyikli Baba için bir Cuma mescidi ve zaviye yaptırması örnek olarak gösterilebilir. Bursa’nın fethine katılan bu zümreler fetihten sonra Bursa’ya yerleşmiş ve tasavvufî yaşamlarını Bursa’da sürdürerek Osmanlı medeniyetinin tasavvuf anlayışının çekirdeğini burada oluşturmuşlardır. Bursa’daki tasavvufî zenginliğin ana sebeplerinden biri hiç kuşkusuz fetihten sonraki imar çalışmalarında dergâh ve zaviyelere ayrı bir önem verilmesi sayılabilir. Tarihsel süreçte Bursa’da birçok mutasavvıf yaşamış ve Bursa’nın çeşitli yerlerinde bir kısmı günümüze ulaşamasa da birçok dergâh kurmuşlardır.

Bursa merkezde bulunan hazirelere göz attığımızda ilk olarak Nalbantoğlu Mahallesinde yer alan Akbıyık Sultan türbesi çevresinde imar edilen bir cami ve dergâhın olduğunu bilmekteyiz. Bir müddet Bektaşi dergâhı olarak da kullanılan bu dergâh günümüze ulaşamasa da imar ettiği türbesine defnolunan Akbıyık Sultan’ın yanı sıra, türbenin hemen yanında bulunan hazirede Akbıyık sülalesinden bazı şahıslarla birlikte, zaman içerisinde dergâhta görev yapmış meşâhiyinde mezar taşlarına rastlamak mümkündür. Asıl adı Ahmed olan Akbıyık Sultan, 15. yüzyılda yaşamış bir mutasavvıf olup, Bayramîyye tarikatının Celvetîyye kolu silsilesine mensuptur. Çandarlı Halil Paşa gibi devlet adamları ve Molla Yegân gibi âlimlerle sohbetlerde bulunmuştur. Akbıyık Sultan’ın türbesi yanındaki hazirede bulunan 7 numaralı mezar taşı sivri kemerli, sade bir görünüme sahiptir. (Görsel-1) Taşın kitabesi, sivri kemerin oluşturduğu hattın şeklini alarak uzanan bir bordür halinde işlenmiştir. Kitabede; “Lâilâhe illallah / Muhammedün Resulullah / ed-dünya mezra’atü’l-âhire / ruhiyçün Fâtiha / amin ya Rabbe’l-âlemin / ve yâ hayre’n-nâsırîn” ibareleri yer almaktadır. Taşın orta kısmında, sivri kemerin oluşturduğu noktadan aşağıya doğru uzanan çerağ tasvirinin içinde; “Ya Allah  lafzı yer almaktadır. (Görsel-2)


Görsel.1 Akbıyık Sultan Haziresi 7 Numaralı Mezar Taşı




Görsel.2- Akbıyık Sultan Haziresi 7 Numaralı Mezar Taşı Detay

Farsça bir kelime olan “çerağ”, kandil, mum gibi anlamlara gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de  Nûr Suresinde 35. ayette; “Allah göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır.” şeklinde bahsedilmektedir. Akbıyık Sultan’ın günümüze ulaşamamış dergâhının bir müddet Bektaşiler tarafından kullanıldığını ve kandilin (çerağın), Bektaşî tarikatında makamlardan biri olduğunu ve kudreti temsil ettiğini bilmekteyiz.

Bursa’nın Osmangazi ilçesi Eski sokakta yer alan Ali Paşa Camii ise zaviyeli plan tipine sahip olup, Yıldırım Bâyezid devrinde Çandarlı Halil Hayreddin Paşa’nın oğlu aynı zamanda Yıldırım Bâyezid’in veziri Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. İlk olarak cami, medrese, imaret, hamam olarak imar edilen yapı, 1854 yılındaki Bursa depremi de dahil günümüze kadar geçirdiği restorasyonlar ile özgün halini yitirmiştir. Ali Paşa Camii ve zaviyesinde 1999 yılında başlayan onarım çalışmaları sırasında yer yer 30 cm’ye varan iç mekan sıvası altından çıkan ve bugüne kadar 14. yüzyıl Anadolu anıtsal mimarisinde görülmeyen orijinal kalem işleriyle yapı dikkat çekici özellikler taşımaktadır. Bursa’daki bu zaviyenin sağlamlığına, gösterişine ve içinin cennet köşkünü andırır zenginlikte bezeli olduğuna işaret edilen dönemin vakfiyesinde, Kazerûni dervişlerinin bu zaviyenin hizmet vereceği kesimin içinde olduğunun vurgulanması konumuz açısından önemlidir.

Bu zaviyeyi kullanan Kâzerûnî dervişlerinin yanı sıra, camiin haziresine defnedilmiş şahıslar arasında mezar taşının üzerindeki kitabeye göre Kadirîyye tarikatının Eşrefîyye koluna mensup olduğunu bildiğimiz Hamam tekkesi Şeyhi Ali Efendi’ye ait bir mezar taşı da bulunmaktadır. (Görsel-3)  Çandarlı Ali Paşa tarafından Ali Paşa Camii’ne gelir getirmesi için aynı mevkide inşa ettirilen hamam, metruk bir halde iken hatip Mevlana İbrahim Efendi tarafından satın alınarak H.1037/1627 yıllarında tamir ettirilmiş ve Kâdirî Tarikâtı’na tekke olarak vakfedilmiştir. İsmi Hamam tekke olarak bilinen bu tekkede görev yapan meşâyihten olan Şeyh Ali Efendi’nin 16 numaralı mezar taşının kitabesi ise şöyledir;  Şeyh-i tarîk-i Eşrefî / İtdi vatan bu menzili / İsm-i Hakk’ı zikrederek / Bundan göçüb cümle veli / Âsâr-ı zikrullah ile / Yükletdi gitdi mahmeli / Fevtine târihdir Habîb / Buldı bekâyı Şeyh Ali / Sene 1185 


Görsel.3- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı

Kadirîyye tarikatının Eşrefîyye koluna mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 numaralı mezar taşı başlığında dönemin taş ustalığının incelikleri göze çarpmaktadır. Düz bir kaide üzerinde tâc üstüne sarılmış bir sarık motifinden müteşekkil başlık, yapımındaki ustalık bakımından dönemin tasavvuf anlayışını ve bu tarza aşinalığını gösterir niteliktedir diyebiliriz. (Görsel-4) Mezar taşındaki başlığın üstündeki 7 terkli tâc ise yine Kadirîyye tarikatının Eşrefîyye koluna has bir geleneğin süreği olmakla birlikte bazı özel manaları da ihtiva etmektedir. (Görsel-5)  Yahya Âgâh Efendi, “Mecmû’atü’z – Zarâif Sandûkatü’l Ma’ârif” adlı tasavvuf giyim geleneğini konu alan eserindeyse Eşrefî tâcı için; “Tarik-i Kâdiriyye’den Bursa civârında Çinizlik kasabasında medfûn sahib-i kol Eşrefzâde Abdullâh Rumi hazretlerinin ictihâdlarından dört, beş, altı, yedi dilimli ve beyâz ve düğmesiz olarak iksâ ettirirler” demektedir. (Görsel-6)


Görsel.4- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Başlığı Detay




Görsel.5- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Başlığı Detay




Görsel.6- Mecmû’atü’z – Zarâif Sandûkatü’l Ma’ârif, s_51

Bursa’nın Tayakadın mahallesinde bulunan Daye Hatun Camii 1421 yılında Sultan Mehmed’in süt annesi tarafından zaviye olarak yaptırılmış ve camiinin haziresi tarihsel süreçte Bursa’da vefat eden tasavvufi şahsiyetlerin defnedildiği bir yer haline gelmiştir. Özellikle bu camide imamlık yapmış ve buraya defnedilmiş olan Açıkbaş Mahmûd Efendi, Bursa’daki Nakşibendi ekolünün en önemli temsilcilerindendir. Camiinin haziresinde genel itibariyle Bursa’nın Hisar bölgesindeki Nakşîbendî-i Atîk dergâhında görev yapmış meşâyihin mezar taşlarını görmek mümkündür. Haziredeki mezar taşları hat sanatı açısından çeşitliliği ile zenginlik arz etmektedir. Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin 5 numaralı mezar taşında ise şu ibareler yer almaktadır;  (Görsel-7) “Dirîğâ böyle bir er gelmeye hiç / Tarîk-i Nakşibendî’de mukarreb / Dinildi rıhleti vaktinde târîh / Makâmın Cennet-i adn eyleye Rab / Sene 1077”. Açıkbaş Mahmud Efendi’nin 5 numaralı mezar taşındaki düğme detayı ise dikkat çekicidir (Görsel-8). Hazreti Peygamber’in manevi şahsiyetinin bir ifadesi olan tâc düğmesi, gerçekte bu yaratılışla ilgili yapının bir modeli gibi düşünülen tâcı anlamlı bir şekilde tamamlamaktadır. Ceberût, melekût ve mülk âlemleri ekseninde şekillenen âlem tasavvurundaki sembolik anlayışa uygun olarak bu düğme, ilginç biçimde bazı cennet tasavvurlarında da yer almaktadır.


Görsel.7- Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin 5 Numaralı Mezar Taşı



Görsel.8- Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin 5 Numaralı  Mezar Taşının Başlık (Düğme) Detayı


Bursa’nın Osmangazi ilçesi, Kuruçeşme mahallesinde bulunan Seyyid Usûl dergâhı ise Emir Sultan ve Seyyid Nâsır gibi önemli şahsiyetlerle birlikte Buhara’dan gelen Seyyid Usûl tarafından kurulmuştur. Seyyid Usûl hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Hazirede tasavvufî imgeler taşıyan mezar taşları taş işçilikleri ve kitabelerindeki hat sanatının zenginliği bakımından dikkat çekicidir. Haziredeki bu dergâhta görev yapmış Şeyh İbrahim Dede’nin 1 Numaralı mezar taşı Kâdirîyye tarikatının Eşrefîyye koluna has özellikler taşımaktadır. (Görsel-9) Yedi terkli ve şahide kısmına nispeten oldukça büyük duran başlığı taş işçiliği açısından ilginçtir. Yedi terkli tâca çapraz şekilde sarılmış sarığı ile dairesel bir formdadır. Mezar taşının üzerindeki tâlik kitabe ise şu şekildedir; “Hüve’l- Hayyü’l Bâkî / Tarîkat-ı aliyye-i Kâdirîyye ve / Eşrefîyye’den kutbü’l ârifîn / Seyyid Usûl Dergâhı’nın post- / nişîn-i irşâdı cennet-mekan el Hâc / İbrahim Dede Efendi’nin / ruh-ı pür-fütûh-ı şerifiyçûn el-Fâtiha / 19 Receb 1273” Mezar taşının başlığındaki tâcın yedi terkli olması bahsettiğimiz gibi Kâdirîyye tarikatının Eşrefîyye kolunda sıkça kullanılmaktadır. (Görsel-10)


Görsel.9- Şeyh İbrahim Dede_nin 1 Numaralı Mezar Taşı


Görsel.10- Şeyh İbrahim Dede_nin 1 Numaralı Mezar Taşı Başlık Detayı

Haziredeki Şeyh Yunus Dede’nin 2 Numaralı mezar taşı ise Uşşâkî tarikatına has özellikler taşımaktadır. (Görsel-11) Uşşâkî tarikatı, Hâlvetîyye ve Nurbahşîyye tarikatının bir sentezidir. Genellikle 12 terkli olan Uşşakîyye  tâcları farklı şekillerde de karşımıza çıkabilmektedir. Mezar taşının üzerindeki tâlik kitabe ise şöyledir; “Lâ mevcûde illâ Hû / Sâlik-i râh-ı Hüsâmeddin-i Uşşâki olub / Ahmed Hamdî Efendi’dir bu zâta reh-nümâ / Sa’y idüb ikmâl içün seyr ü sülûka rûz ü şeb / Etdi itmâm lutf-ı Hak’la oldı tevhid-âşinâ / Hayli demdir neşr-i envâr-ı târikat eyleyüb /  Feyz-i ma’nâ ile irşâd eyliyordu dâimâ / Gerçi ümmî idi sûretde fakat Yûnus gibi / Ma’nevî ilm-i ledünden kalbi idi rûşenâ / Zâhir ü bâtın sivâdan kalbini pâk eyleniş / Sırr-ı tevhîd ile müstağrak idi ehl-i fenâ / Aslına ric’at içün eylerdi her dem intizâr / İrci’î emri gelince eyledi terk’i sivâ / On iki esmâyı câmi’ Şems cevher târihi / Varlığın fânî edüb Yûnus Dede buldu bekâ / 10 Şevval 1340

Haziredeki Uşşâkî  tarikatına has özellikler taşıyan bir diğer mezar taşı ise Bursalı Ahmed Hamdi Baba’nın  8 Numaralı mezar taşıdır. (Görsel-12) Bursalı Ahmed Hamdi Baba’nın  8 Numaralı mezar taşının tâlik kitabesi ise şöyledir; “Hüve’l Hallâku’l Bâkî / Bu makberde tarîkat-ı aliyye-i Uşşâkîyye meşâyıh-ı / kirâmından ârif-i billâh mürşid-i ila’llâh / câmi’-î müsemmâ-yı esmâ-ı isnâ aşer / Burusalı Ahmed Hamdi Baba’nın cism-i mahfisi / medfundur. Menba-ı mâ’ül-hayât-ı marifet-i İlâhiyye / olan bu şeyh-i kâmil neş’e dünyevîyesinde / otuz yedi sene kadar teşnegân-ı maârifi / füyûzat-ı maneviye ile sirâb etmişdi / seksenbeş sininde ‘âzim-i dârü’n-nâim oldu / Sene 1320 


Görsel.11- Şeyh Yunus Dede_nin 2 Numaralı Mezar Taşı



Görsel.12- Bursalı Ahmed Hamdi Baba’nın  8 Numaralı Mezar Taşı

Haziredeki Şeyh İsmail Ruşenî’nin 10 numaralı mezar taşının kitabesinden, yine aynı hazirede bulunan ve mezar taşını incelediğimiz Bursalı Ahmed Hamdi Baba’ya intisap ettiğini öğrenmekteyiz. Şeyh İsmail Ruşenî’nin tâlik hat ile yazılmış mezar taşı kitabesi ise şöyledir; (Görsel-13) “İsmâil Ruşenî / Geçme zâir bu makâma dîde-i ibretle bak / Bu fenânın bî-vefâlığını gör de al sebak / Devrini tekmîl içün gönderdiler bu âleme / Zevk-i sûri sanma matlab başka maksad olacak / İşte bu Şeyh Ahmed Hamdî’ye intisâb idüb / Gördü seyr ile sülûki müşkilini kıldı şak / Mürşid-i kâmil olub neşr eyler idi mesleğin / Râh-ı Uşşâkiye üzre hem uyandırmış çerâk / Çâker Ağa Hammâmı’nı etmişdi mesken kendüye / Anda hall-i müşkil eylerdi müridânın bihakk / Âb-ı tevhîd ile tâhir ol deyü eylerdi pend / Külhen-i aşkda vücûdun vârını gel sen de yak / İki dîdem yaş döküb Şemsi tâmam târih dedim / Etdin İsmâil Efendi cânını kurbân-ı Hak / 20 Safer sene 1334 yevm-i Salı


Görsel.13- Şeyh İsmail Ruşenî 10 Numaralı Mezar Taşı

Hazirede bir de Kadirî tarikatına mensup olduğunu bildiğimiz Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin mezar taşı başlığı dikkat çekicidir. Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı mezar taşının kitabesi ise şöyledir; (Görsel-14) “Kad intelale’l merhum / es-Sa’îd eş-Şehid / el-Mebrûr Derviş Ömer / ibn Ahmed Bağdadî min fukarây-i Kadirî / ruhiyçün Fâtiha / sene 1199Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı mezar taşının başlığında 4 terk’in ortasında yer alan gül motifi “Kadîri gülü” olarak adlandırılmaktadır. (Görsel-15) Kendisine has bir manası olan bu motif, genellikle bu motifi ilk kez kullanan ve geliştiren Kadirî tarikatına mensup kişiler tarafından benimsense de, diğer tarikatların da kendi anlayışları ile yorumladıkları bu tarz motiflere rastlamaktayız. Mustafa Kara Kadirî tarikatının “gül” motifi ile ilişkisini Derviş İbrahim el-Eşrefi el-Kadirî‘den şöyle aktarmaktadır; “Malum ola ki her tarikin alameti gül olduğundan aslı nedir ve sebeb-i zuhuru nedir ve işareti nedir ve elvanının delaleti nedir hasbe't-takat beyana şuru olundu. Ercu kabulehu ve tetmim kusurehu ınde ekabiri'l-meşayıh ve'l-uşşak rıdvanullahi taala aleyhim ecmain. Bu fakir derviş İbrahim el-Eşrefi el-Kadiri bir gün Şeyhim azizim Şeyh Ali el-Vahidî el-Kadirî rahmetullahi taala hazretlerinin huzurunda idim. Hazret-i kutbu'r-rabbanî gavsu's-samedanî zu'l-ke'si'n-nurani, en-nuru'l-burhanî kâ' be-i subhan-ı lâ yezâli eş-Şeyh es-Seyyid Abdulkadir-i Geylani radıyallahu taala anhu ve nefe'na'llahu ve iyyaküm bi-berekatihi hazretlerinin Hazret-i Hızır aleyhisselamm işaretiyle Bağdad' a teşriilerini nakl buyurdular. Vaktaki hazret-i şeyh radıyallahu taala anh hazretleri Bağdad'a teşriflerinde meşayıh-ı Bağdad kaddesallahu esrarehum hazretleri hazret-i şeyhe karşu bir tası su ile dolu gönderdiler. Manası Bağdad meşayıh ile doludur, size yer yokdur dimekdir. Maa haza vakit zemheri idi mevsim bahar değil idi. Hazret-i şeyh ol tasa bir gül bırakup 'var selam eyle, bir gül ile taşmaz' diyü buyurdular. Meşayıh-ı ızam hazretleri bu hali görüp buyurdular ki 'bu şeyh cümlemizin gülüdür' diyüp karşu gelüp ta'zim u tevkir ile alup Bağdad'a geldiler. İşte tarik-i Kadiri'nin alameti gül olduğunun aslı budur.”(Görsel-16)


Görsel.14- Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı Mezar Taşı


Görsel.15- Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Kadirî Gülü Detayı


Görsel.16- Kadiri Gülü, (Kara,1993,s,20)

Her tasavvufi akımın özel olarak kullandığı başlık türlerini, işaretlerini mezar taşlarına taşıması şüphesiz ki geleneğin sürekliliğine delalet etmektedir. Başlıklarda çeşitlenen terk sayıları, destar ve tâc üslupları yahut örnek olarak Kadirîlerin mezar taşlarına nakşettiği gül motifleri bu geleneğin izleridir. Bursa merkezdeki muhtelif hazirelerde tespit ettiğimiz ve incelediğimiz tasavvufi emareler taşıyan mezar taşları, genelde Kadirî, Kadirîliğin Eşrefîyye kolu, Nakşibendîlik, Bektaşîlik, Sâdîlik, Zeynîlik, tarikatları etrafında teşekkül etmiştir. Hususiyetle belli bir tarikat tarafından kullanılmış bir dergâh yapısının yahut caminin haziresinde diğer tarikatların mensuplarına ait mezar taşlarına da rastlamak mümkündür. Bu durum, araştırmanın belli dergâh yapıları baz alınarak yapılmasını imkansız kılmaktadır.

Bursa'nın tarihsel süreçte hem fiziksel hem de kültürel açıdan gittikçe değişen ve dönüşen yapısı hakkında yine kaynaklardan, arşiv vesikalarından ve muhtelif hatıratlardan bilgiler edinmekte ve günümüzden geçmişe bakarak, yine günümüzden geleceğe uzanan köprüler kurmaktayız. Özellikle son dönemlerde kültürel belleğimiz olan mezar taşlarına duyulan ilgi, akademik çalışmalar ile bu köprünün taşlarını oluşturmakta ve geleceğe uzanan bu köprünün mukavemetini arttırmaktadır. Kültürel belleğimiz olan mezar taşları taş işçilikleri ve kültürel etkileşimleri ile sanat tarihi disiplini açısından da incelenmesi elzem olan eserler arasında yer almakta ve günümüz dünyasında teoloji, sanat ve ölüm kavramlarının tarihsel öyküsünü anlamamız için mühim rol oynamaktadırlar. Çalışmamızın nihai neticesi teoloji, ölüm ve sanat kavramlarının birbirini tamamlayan bir minvalde ilerlemesi ve kültürel alana yansımasıdır. Bursa'nın tarihsel ikliminden açılan bu küçük pencere, akademik anlamda çok geniş bir manzaraya uzanmaktadır. Bu manzarada yapılacak çalışmaların Bursa tarihine yeni bir boyut kazandırması ve yeni kaynaklarla farklı bakış açıları geliştirmesi mümkündür.


Kaynakça


Âgâh, Y. (2014). Mecmû’atü’z – Zarâif Sandûkatü’l Ma’ârif. (Mehmed Serhan Tayşi, haz.)  İstanbul: Hassa Mimarlık.

Altınışık, Kezban. “Nakşîbendî-i Atîk Dergâhı ve Açıkbaş Mahmud Efendi.” Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, 2006.

Aşıkpaşazade. (2003). Osmanoğullarının Tarihi. (Kemal Yavuz- Yekta Saraç, çev.) İstanbul: Koç Kültür Sanat Tanıtım A.Ş.

Gündüzöz, G. (2017). Tasavvufta Tâc Sembolizmi. (1. Baskı). İstanbul: Büyüyenay Yayınları.

Kara, M. (1993). Gül Risalesi. TC. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 5(5), 11-23.

Kara, M. (1995). Eşrefiyye. TDV İslam Ansiklopedisi. (Cilt.11, ss. 477-479). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi.

Kılıç, M. E. (2012). Uşşâkıyye. TDV İslam Ansiklopedisi, (Cilt 42, ss.232-233) İstanbul:Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi.

Öcalan. H. B. (2009). Seyyid Usûl Dergahı ve Meşâyıha Ait Mezar Taşları. T.C Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18 (2), 267-283.

Pehlivan. Ö. (2015). Akbıyık Sultan: Hayatı, Eserleri ve Hikâyât-ı Nây Mesnevîsi. Medar Sufi Araştırmaları Dergisi, 6 (11), 31-72.

Tek, A. (2010). Bursa’da Kadirî Tekkeleri. T.C Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 19 (1), 143-182.

Yavaş, D. (2017). Susmuşların Vadisi; Muradiye Mezar Taşları Müzesi. Bursada Zaman, 23, 72-78.

Yılmaz, H.K. (1989). Akbıyık Sultan.  TDV İslam Ansiklopedisi. (Cilt.2, ss. 223). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi.

Zeyrek, N. (2005). Çandarlı Ailesi'nin Sanat Hamiliği Ve Bursa Ali Paşa Camii. N. Başgelen, Bilim Eşiği, Sanat Tarihinde Gençler 2004 Semineri (293-316). İstanbul: Arkeoloji Ve Sanat Yayınları.

Görsel Listesi;

Görsel.1- Akbıyık Sultan Haziresi 7 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.2- Akbıyık Sultan Haziresi 7 Numaralı Mezar Taşı Detay

Görsel.3- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.4- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Başlığı Detay

Görsel.5- Eşrefî Tarikatına Mensup Şeyh Ali Efendi’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Başlığı Detay

Görsel.6- Mecmû’atü’z – Zarâif Sandûkatü’l Ma’ârif, s;51

Görsel.7- Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin 5 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.8- Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin 5 Numaralı  Mezar Taşının Başlık (Düğme) Detayı

Görsel.9- Şeyh İbrahim Dede'nin 1 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.10- Şeyh İbrahim Dede'nin 1 Numaralı Mezar Taşı Başlık Detayı

Görsel.11- Şeyh Yunus Dede'nin 2 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.12- Bursalı Ahmed Hamdi Baba’nın  8 Numaralı Mezar Taşı.

Görsel.13- Şeyh İsmail Ruşenî 10 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.14- Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı Mezar Taşı

Görsel.15- Derviş Ahmed bin Bağdadî’nin 16 Numaralı Mezar Taşı Kadirî Gülü Detayı

Görsel.16- Kadiri Gülü, Kara,1993,s,20

Sık Ziyaret Edilenler

Higgs Bozonu ve Çocuk Sezgimizdeki Masumiyet

Şekilcilik, Kabuk ve Öz

NON FVI, FVI, NON SVM, NON CVRO.