Kayıtlar

Nisan, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yarım Kalacak Şeyler

Uzun sürmedi, otomobil iddialı bir manevra ile döndü sokağa doğru. Sen devasa gözlerinle bana baktın. Tebessümün yarım kalmak üzereydi. Yarım kalacak şeylere öykünüyordu senin yüzün.  Dudaklarımda acıyan tütün, buruk bir tadı çağırıyordu dilim. Üzerimde kürklü, haki yeşil ceketim vardı. Küfür gibi esebilirdim şehrin üzerinde. Mesela bu şehrin mimari bir döngüsü vardı. O çarşıdan, demircilerden sıçrayan kıvılcım, bu şehri koyu bir dumana boğuyordu her seferinde... Eski fotoğraflarından görüyorduk bu döngüyü. Bir var olan, bir yok oluyordu. Yıkılan, yanan bir evin yerinde başka bir ev, başka bir şey yapılıyordu hemen. Ben de tıpkı uğursuz bir söz gibi bir var, bir yok olacaktım işte... Telafi imkanını kullanacaktı benden sonra kalanlar. Uğursuz bir söz gibi olmamı, “hoş görme” ve “affetme” erdemleriyle unutturmaya çalışacaklardı bu şehre. Yarım kalacak şeylere öykünüyordu yüzün. Etrafımızdaki masalarda kahkaha ve aşk büyütüyordu gençler... Artık pek de temiz olmayan kahverengi tabakamdan

NON FVI, FVI, NON SVM, NON CVRO.