Şekilcilik, Kabuk ve Öz
Sanıyorum toplumsal yapımıza ait en esaslı tespitlerden birini " Ulusal Kültür Savaşı " adlı eserinde Attilâ İlhan yapmıştır: " .... bizim 'ilericimiz' de, muhafazakârımız da şekilcidir; değerlendirmeyi metoda göre yapmaz, tavra göre yapar... " * Bu tespiti bir misale kavuşturmadan ve kimi zaman kendimizin de düştüğü yanlışı farkındalığımızın derinliklerinden çıkarmadan önce kavramları bizzat İlhan'ın eserinde kullandığı gibi hiç değiştirmeden kullanacağımı söylemek isterim. Şüphesiz İlhan da bu kavramları seçerken, bu kavramların ihtiva ettiği başka kavramların farkındaydı. Meselenin özü, " ilerici " ve " muhafazakâr " kavramlarının yalnızca kendi hüviyetlerinde değil, bize hatırlattıklarında gizliydi aslında. Toplum içinde gündelik yaşamda -hala bir ideoloji kavramından söz edebilirsek eğer- ideolojik kutbu ne olursa olsun tavrı, düşüncesi yahut kılık kıyafeti biraz alıştığımızın dışında birine rastgelsek onu incelemekten ve hatta