2023 / 2024

 

ÖLÜMLER


Havva'dan doğma,

Adem'den olma,

Bizler,

Biçimsiz bir varlık önünde,

 

Taş üstüne taş koyup da biçimli baş’lar,

Baş üstüne baş koyup da ölümler yaptık.

2023



BİR MUM GİBİ

Sular kabardı,

Saçlar ağardı,

Dudaklar kurudu,

Geriye ne kaldı?

 

Şimdi beni, nar gibi,

Ses gibi, kan gibi, har gibi,

Bir bahar gibi,

Çokluktan tekliğe çağırıyor "bilmek"...

 

Şimdi beni,

Yokluğun hakikatine inandırıyor,

Bir mum gibi,

Eriyerek sönmek.

2023



TÜRBE KAPILARI

Öfkeli rüzgarlar gezdi saçlarımda,

Yarım kalmış bir umudu,

Açık unutulmuş türbe kapılarında aradım.

2023



BİR AKŞAM GEZİNTİSİ


Ağır ağır Ulucami’nin etrafından dolaştım,

Eski bir ahmaklığımın utancından dolaştım,

Gözlerim otobüs duraklarında sönüyordu,

Başımdan kızıl bir akşam dökülüyordu.

2023



NEDÂMET


Çehrelerinden, baldıran, kan ve çiçek akan insanlar, 

Bir manzara önünden bin manzaraya,

Şaşkın gözlerle bakan insanlar.

 

Karanlık kuytuların ıssızlığında çarpan kalpleri,

Soğuk, alacalı ve rutubetli duvarlara kazınmış, 

Geçmiş nesillerin,

Bizlere vaatleri...

 

Kan kusar, kızıllanır, 

Çamurlarına bulanır yolların,

Yaşamdan ölüme giden, erken vakitlerinde,

Dizlerinde yoksulluk kıpırtıları,

Göğüslerinde nedâmeti eski günahların.

2023




KEHANET

Artık sen,

Düşünmek yerine,

Aynalara dalıp,

Kendi yokluğuna bakacaksın.

 

Yaşamayı bilmek yerine,

Kendi ölümünü anlayacaksın.

 

Seni görmeyecekler bir daha,

Köşe başlarındaki hayaller gibi,

Bir akşam vakti,

Kaybolacaksın.

2023



USLANMAZ GÖNLÜM

Eser dururum ben bahtın yeliyle,

Şu fani ömrümden, bilsem ne kaldı.

Nankör gönlüm ise kendi eliyle,

Yine beyhude bir hayale daldı.

 

Mesuttum bir zaman hayaller ile,

Yanmazdı bende kor, düşmezdi dile,

Şimdi bu yangını da bile bile,

Şu uslanmaz gönlüm yine aldandı.

2023


VAAT

Maziden bir vakittir, hatırasına tutunduğum,

Sen yine bekle beni, muhakkak döneceğim.

Taze bir umuttur hep, kendimi bulduğum,

Kendi sesimle adını söyleyeceğim.

 

Adını söyleyeceğim ve tutaşacak ahenk,

Öyle bir ahenk ki adın, o eski suallere denk,

Öyle mahzun bakma ben gelene dek,

Gözlerindeki renklerle sonsuzluk çizeceğim.

2023


NÜVÂZ

Hayal gibi meçhul, uzaktan sesin,

Ne keder gibi çok, ne aşk gibi az.

Şu boş odalarda gezen sen misin?

Vakitli ölümler gibi bembeyaz.

 

Yine aynalara bakıyor musun?

Yalnız akşamlarda ağlıyor musun?

Sinemden kopuyor, duyuyor musun?

Bir ateş parçası, o mahzun nüvâz.

2023



GÜNÜMÜZÜN AHMED CEMİL'İNE


En muğlak vakaların nihayetinde,

Karşısında hakikati gören insanın,

Ve diline bir söz, yüzüne bir tebessüm,

İçine bir heves kondurmuş insanın,

Hikayesi bitiyor.

Bir insanda bitiyor bu,

Bir insanda başlıyor.

 

Sesimi sıradan hüzünlere karıp,

Gövdem bir hafiflikle erir gibi olunca,

Söyleyecek hiç bir şeyim kalmayınca,

Beni yüzümde bulut gibi bir tebessümle yolcu edin.

 

Bir ufuktan doğup, döne dolaşıp,

Üzerimize bir süratle düşen ölüm,

Başımı kaşıyacak vaktim yok bu ani sebepten,

Şimşek gibi üfürür sular yükselmiş yollarını talihin,

Ümitsiz de değilizdir hepten.

 

Yaşamak bu nihayetinde,

Büyük hesaplar içinde,

Büyük hatıralar içinde,

Büyük yalanlar içinde,

Taktı mı takan bir öksürük gibi bir mecburiyet,

Bel ağrısı, baş ağrısı nevinden bir şey ya da,

Eski manalar,

Eski kelimeler,

Eski esvaplar,

Yeni ve parlak aynalar önünde geriniyorum,

Bulutlu tebessümler bana yakışıyor,

Ümitli şeyler söylemek istiyorum.

 

Susturacak beni, her imkansıza bir mümkün gibi bilinen,

Can içimize kurulmuş aksi bir tuzaksa?

Ya yaşamak ölümden uzaksa?

Bütün bir sanat, bütün bir incelik,

Neyden var olan,

Hiçten yoksa.

 

Bak işte ben bu şiiri yarı kapalı yazıyorum,

Bir hayalet gibi salınan perdeleri kıskanıyorum.

Çekiyorum ellerimi kapılardan,

Her olduğum yerde pişman oluyorum.

 

Mesela başımı Ahmed Cemil gibi,

O mağmum, o mahzun genç adam gibi,

Pencereden iplik iplik sızan bahar güneşleriyle loş,

Ve tenha odalarda,

Okumak iştihâsıyla sarhoş,

Buruk bir teselliye bırakmak istiyorum.

 

Bulutlu tebessümler ediyorum,

Yalanlar söylüyorum,

Gerçeklere ağlıyorum.

2023


ESKİ TOPRAK

Derler ki, eski topraktır,

Yüzü çizgili, elleri çatlaktır,

Bulanık bir suyun içinde yüzer gibidir sesi...

 

Nereden geldi, nereye varacak?

 

Metruk bir evde mazinin neşesi,

Örümcek ağında salınan nefesi,

Bir de kapıların ardında gölgesi kalacak...

 

Eski toprak, yeni toprağa karışacak.

2024

 

 

 

Sık Ziyaret Edilenler

Higgs Bozonu ve Çocuk Sezgimizdeki Masumiyet

Şekilcilik, Kabuk ve Öz

NON FVI, FVI, NON SVM, NON CVRO.